
İstanbul’un simge yapılarından Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi, 1500 yıllık ana kubbesi için bugüne kadar görülmemiş bir restorasyon sürecine giriyor. Restorasyon süresince ibadetin kesintisiz devam etmesi amaçlanıyor. Restırasyon kapsamında ana kubbe ve yarım kubbelerde müdahaleler dış yüzeyden yapılacak. İç yüzeydeki eş zamanlı konservasyon, restorasyon ve güçlendirme işlemleri için 43,5 metre yüksekliğinde dört ana kolon üzerine oturan çelik platform kurulacak.
Bin 486 yıllık geçmişiyle dünyanın ayakta kalmış en eski yapılarından biri olan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nin ana kubbesinde, tarihinin en kapsamlı güçlendirme ve restorasyon süreci başlıyor. Danıştay 10. Dairesi’nin kararı doğrultusunda, 10 Temmuz 2020 tarihli ve 31181 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2729 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Ayasofya-i Kebir Camii yeniden ibadete açılmıştı.
İbadete açılmasının ardından, yapının korunması ve kullanılması dengesini gözeten bilimsel bir yaklaşımla bütüncül proje hazırlandı. Rölöve, restitüsyon, restorasyon, statik, mekanik ve elektrik projeleriyle birlikte türbelerin, sıbyan mektebinin ve muvakkithanenin restorasyonu planlandı. Bu süreçte külliyedeki tüm yapılar üç boyutlu olarak belgelenerek dijital ortama aktarıldı ve Ayasofya’nın dijital ikizi oluşturuldu. Projelendirme sürecinde geçmişten bugüne ait arşivler tarandı, bilgi ve belgeler biraraya getirilerek, yapı strüktürel olarak incelendi.
Risklere karşı alınacak önlemler belirlendi
Deprem senaryoları doğrultusunda Ayasofya’nın tepkileri analiz edildi ve olası risklere karşı alınacak önlemler belirlendi. Tüm bu çalışmaların ardından Bilim Kurulu denetiminde uygulama sürecine geçildi. Bu kapsamda II. Mehmet, II. Selim, III. Murat ve Şehzadeler Türbeleri ile Sıbyan Mektebi ve Muvakkithanenin restorasyonu tamamlandı. Daha önce kapalı olan galeri katı da bakım ve temizlik çalışmalarının ardından ziyarete açıldı.
Ana kubbeye dış yüzeyden müdahale edilecek
Yapının taşıyıcı sistemlerine yönelik yapılan analizler sonucunda, ana kubbe ve yarım kubbelerde güçlendirme ihtiyacı belirlendi. Mozaik kaplı iç yüzeyin zarar görmemesi için müdahaleler dış yüzeyden gerçekleştirilecek. Mevcut kurşun kaplamalar sökülerek onarılacak veya yenileriyle değiştirilecek. Çalışmaların sağlıklı şekilde yürütülmesi için ise, çelik konstrüksiyon ve nitelikli brandayla kubbenin üzeri geçici olarak kapatılacak. Sonrasında dış yüzeydeki güçlendirme ve onarım çalışmaları başlatılacak.
İbadet kesintisiz devam edecek
İç yüzeyde eş zamanlı olarak yürütülecek konservasyon, restorasyon ve güçlendirme işlemleri için 43,5 metre yüksekliğinde, dört ana kolon üzerine oturan çelik platform sistemi kurulacak. Bu sayede hem ibadet kesintiye uğramadan sürecek hem de kubbenin iç ve dış yüzeylerindeki uygulamalar sürdürülecek.Çalışmaların sahada güvenli ve hızlı biçimde yürütülebilmesi amacıyla, doğu yönünde kurulmak üzere 41 metre yüksekliğinde ve 60 metre bom uzunluğunda kule vinç projelendirildi. Vinç yapıya uygun mesafede ve güvenli dönüş alanı sağlayacak şekilde planlandı.
Çalışmalar tamamlandığında geçici yapılar kaldırılacak
Ana kubbe güçlendirmesi, kurşun değişimleri, mozaik konservasyonu ve cepheyle minare onarımları tamamlandıktan sonra geçici olarak kurulan çelik konstrüksiyon örtü, platform ve kule vinç, kuruldukları yöntemle sökülecek. Böylece Ayasofya-i Kebir Camii’nin tarihî kubbesi, kapsamlı bir güçlendirme sürecinin ardından özgün haliyle korunarak gelecek kuşaklara aktarılmış olacak.
Leave a Reply